Bir gün Temel'in aklına esmiş, kalkıp bir falcıya gitmiş, fal açtırmış. Falcı ona üç ay sonra annesinin öleceğini söylemiş. Temel falcıya inanmamış, ama gerçekten de üç ay sonra annesi ölmüş.
Cenazeyi kaldırır kaldırmaz Temel apar topar aynı falcıya tekrar gitmiş, bir fal daha açtırmış. Falcı bu kez de ona üç ay sonra Fadime'nin öleceğini söylemiş.
Tabii Temel çok üzülmüş, canı çok sıkılmış. Düşünüp taşınmış ve sonunda acı gerçeği karısına söylemeye karar vermiş. Fadime haberi metanetle karşılamış. Oturup bir plan yapmışlar, hiç değilse kalan 3 ayı birlikte dolu dolu yaşamaya karar vermişler.
Üç ay boyunca yemişler, içmişler, gezmişler ve her akıllarına geldiğinde de yatıp sevişmişler. O kadar çok sevişiyorlarmış ki, bir süre sonra değişik pozisyonlar deneme ihtiyacı duymuşlar, bu arada bir de ters ilişkiyi denemişler. Ters ilişki o kadar hoşlarına gitmiş ki, artık normalini tamamen bırakıp sürekli anal seks yapmaya başlamışlar.
Üç aylık süre dolmuş, ama Fadime ölmemiş. Üç buçuk ay olmuş, ölmemiş, dört ay olmuş, beş ay olmuş... Derken sonunda artık Fadime'nin tehlikeyi atlattığına hükmetmişler, ölmeyeceğine kanaat getirmişler. Bunun üzerine Temel Fadime'ye dönmüş;
–"Düşuniyrum da Fadime..." demiş, "Şu işi taha önce akıl edebilseyduk, annem şimdi hayatta olacak idi!"